23 Temmuz 2010 Cuma

AMOR FATİ - NİETZSCHE

Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır.
Güneş onu yakıp kavurur.
O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye.
"Ol" der Tanrı. Güneş oluverir.
Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz.
Bulut olmak ister. "Ol" der Tanrı. Bulut olur.
Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur.
Rüzgar olmak ister bu kez. Ona da "Ol" der Tanrı.
Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur.
Herşey karşısında eğilir.
Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar.
Ordan eser burdan eser, kaya banamısın demez!
Bildiniz, Tanrı kaya olmasına da izin verir.
Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı...
Sırtında bir acı ile uyanır....
Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır. ..

(Kaderini sev-belki seninki en iyisidir)
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor.

Sevilmekten korkuyor kendisini sevilmeye layık görmediği için.

Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için.

Konuşmaktan korkuyor eleştirilmekten korktuğu için.

Duygularını ifade etmekten korkuyor reddedilmekten korktuğu için.

Yaşlanmaktan korkuyor gençliğinin kıymetini bilmediği için.

Unutulmaktan korkuyor dünyaya iyi bir şey vermediği için.

Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.

W. SHAKESPEARE


CEVAP:

Artık'
İnsanların çoğu sevmeye gerek görmüyor kendilerinden başkasını sevmedikleri belki de sevemedikleri için

Sevilmekten korkuyor nasıl birşey olduğunu bilmedikleri için

Düşünmeye gerek görmüyor hazıra alıştıkları için

Konuşmaya gerek duymuyor zaten her zaman birileri onların yerine konuştuğu için

Duygularını ifade edemiyor kalpleri taşlaştığı ve tek bildikleri duygu nefret olduğu için

Yaşlanmaktan korkuyor kazandıklarını diğer tarafa götüremeyecekleri ve kaybetmeyi göze alamadıkları için

Unutulmaktan korkuyor ölünce asla hatırlanmayacaklarının çok iyi farkında oldukları için

ve William; işte burda haklısın

Ölmekten korkuyor yaşamayı bilmedikleri için hatta belki de yaratıcılarına hesap gününde boyuları eğik olacağı için